- Allah'tan korkmayandan kork.
خل من لا يخاف الله
- Allah, sevdiği kulu imtihan eder.
إذا أحب الله عبدا ابتلاه
- Allah'ın taksimine razı ol, zengin olursun.
اقنع بما قسم الله تكن غنيا
- Akıl tam olunca, söz eksik kalır.
إذا تم العقل نقص الكلام
- Akıl insanın süsdür.
العقل زينة الإنسان
- Akıllı kimse, dilini tutabilendir.
العاقل من عقل لسانه
- Ağza ikram et, göz utanır.
أطعم الفم تستحي العين
- Ak akça, kara gün içindir.
القرش الأبيض لليوم الأسود
- Akıllı kadın, ne kulaği, ne de gözü.
المرأة العاقلة ليس لها عينان ولا أذنان
- Arkadas, Arkadaşın aynasıdır.
الصديق مرآة الصديق
- Amelsiz ilim deliliktir.
العلم بلا عمل جنون
- Anlaşmak, kararların efendisidir.
الصلح سيد الأحكام
- Arife tarif gerekmez.
إن اللبيب بالإشارة يفهمه
- At meydanda belli olur.
تعرف الفرس في الميدان
- Ateşte de olsa, arkadaşını koru!
حافظ على الصديق ولو في الحريق
- Ay seninle, yıldız neyine gerek
إذا كان القمر معك فلا تبال بالنجوم
- Az azla çoğalır. Damlaya damlaya göl olur.
القليل بالقليل يكثر
- Acele yürüyen yolda kalır.
(الذي يمشي بسرعة يظل في الطريق. ( يا مستعجل عطلك الله
- Acı haber tez duyulur.
الخبر السئ سريع الانتشار
- Ağzından baklayı çıkardı.
(أخرج ما عنده من البضاعة (أظهر ما بداخله
- Adalet mülkün temelidir.
العدل أساس الملك
- Allah insanları, ters yüz edince,büyüklerini küçük yapar.
إذا قلب الله في الناس جعل كبارهم صغارا
- Acelede pişmanlık, teennide selamet vardır.
في العجلة الندامة وفي التأني السلامة
- Doğru söylemek, bana arkadaş bırakmadı.
قول الحق لم يدع لي صديقا
- Durum fenalaştı, Ateşe körükle gitti.
زاد الطين بلة
- Davulun sesi, uzaktan hoş gelir.
صوت الطبل يرمي إلى بعيد
- Diri köpek, ölü aslandan iyidir.
كلب حي خير من أسد ميت
- Dilin atındır. Onu korursan, o da seni korur.
لسانك حصانك إن صنته صانك وإن خنته خانك
- Denizdeki nokta kadar.
مثل النقطة في البحر
- En güzel çicek, en hızlı solar.
أجمل الأزهار اسرعها في الذبول
- Ev alma komşu al.
الجار قبل الدار
- Ev dar, eşek dansa kalkmış.
البيت ضيق والحمار رفاس
- Eğitim, bütün hayatın bileşkesidir.
التربية حصيلة العمر كله
- Erdemsiz güzellik, lânettir.
الجمال بغير فضيلة لعنة
- Fakir olarak ölmek, dilenci olarak yaşamaktan iyidir.
أن تموت فقيرا خير من أن تعيش العمر متسولا
- Farleri temizlemek için, evini yakma.
لا تحرق منزلك لتنظيف الفئران
- Isısız ateş olmaz.
لا تكون النار بدون حرارة
- Iyilik et denize at
اعمل الخير وارمه في البحر
- Güzellik para etmez.
الجمال لا يطعم خبزا
- Güzellik, ekmek yedirmez.
الجمال لا يطعم خبزا
- Güldüğünde alem seninle,ağladığında tek başına.
اضحك يضحك لك العالم، وابك تبك وحدك
- Güzel fakat Erdemsiz kadın, bozuk şarap gibidir.
المراة الحسناء بدون فضيلة كالخمرة الفاسدة
- Güzellik, akıl ve edep güzelliğidir.
إن الجمال جمال العقل والأدب
- Güneş giren eve doktor girmez.
حينما يدخل نور الشمس فلا يدخل الطبيب إلى البيت
- Güçlü olduğun zaman, yumuşak ol.
حين تكون قويا، كن رحيما
- Köşk yapayım derken, ülkeyi yıkıyor.
بينما يبني قصرا يحرق مدينة
- Kusursuz arkadaş arayan, yalnız başına kalır.
من طلب صاحبا بدون عيب يبقى بدون صاحب
- Kılıçla alandan, kılıçla alınır.
ما أخذ بالسيف، بالسيف يؤخذ
- Kardeşine çukur kazan, kendisi düşer.
من حفر حفرة لأخيه وقع فيها
- Laf torbaya girmez.
لا تدخل الأقاويل الكيس
- Maymun, ipek giyse yine maymundur.
القرد قرد وإن لبس الحرير
- Marangozun kapısı çıkık, terzinin de elbisesi yirtik.
النجار بابه مخلوع والخياط ثوبه مفتوق
- Mum, başkalarını aydınlatmak için, kendisini eritir.
تذيب الشمعة نفسها لتضيء لسواها
- Mide şişkin olunca, zihinler kaybolur.
عند البطون تغيب الأذهان
- Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz.
لا يلدغ المؤمن من جحر واحد مرتين
- Nasihati dinleyen, rezillikten kurtulur.
من سمع النصيحة أمن الفضيحة
- Nerede hareket, orada bereket.
في الحركة بركة
يبدو انك قد قرأت الدرس بشكل جيد ووصلت الى النهاية. الان حان وقت الاختبار لكي تختبر نفس فيما قرءت وتعلمت