Görsen, hayalimdeki seni kıskanırsın.
إن رأيت نفسك في خيالي ستغار .
Sen yokken bir kaç defa sevdim seni, helal et.
في غيابك أحببتك العديد من المرات , سامحني .
Artık sana yazamam ama seni yazarım söz.
بعد الآن لن اكتب لك لكن وعد أني سأكتب عنك .
Baktım çözülecek gibi değildi bir düğüm de ben attım.
نظرت فرأيت انه لا يمكن حلها فعقدت واحدة جديدة .
Seni sevdiğimi söylememekteki ısrarım bu yüzden. Her şey böyle daha duru, daha güzel. Söylesem büyü bozulur.
اصراري على عدم قول احبك لهذا السبب . كل شي هكذا اصح و أجمل , اذا قلتها سينكسر سحرها .
Aşkın olduğu yerde er ya da geç ayrılık vardır.
بالمكان الذي بدأ فيه حبك هناك إنفصال عاجلاً أم آجلاً.
Ne kadar silersen sil ya yırtılır dertlerin ya da izi kalır cümlelerin.
مهما حاولت المسح امسح ستبقى دموع الهموم او اثارها من جملك .
Ya aşkı öğret bana. Ya da aşkın yokluğunda üzülmemeyi.
علمني الحب . او علمني عدم الحزن على غياب الحب .
Belki aşk sevgiliyi kazanmayı değil, onda kendini kaybetmeyi gerektirir.
ربما الحب ليس الفوز بالحبيب , بل يجب عدم فقد نفسك فيه .
Aşk sonradan gelmez hiçbir zaman. Varsa vardır, o kadar.
الحب لا يأتي لاحقا أبداً . ان كان موجود فهو موجود . فقط .
Modern aşk istemem, üzüntüden başka ne ki? İlkel aşk isterim, aşkın en ilk’el halini.
لا أريد حب عصري , ما هو غير الحزن ؟ اريد الحب القديم , اقدم حالة للحب .
Senin için değildi yaptığım onca şey, sadece sen zannettiğim kişi içindi.
كل ما فعلته لم يكن لأجلك ، فقط للشخص الذي اعتقدت أنه انت .
Aşk gerekli değildi. Hatta yokluğu daha iyiydi. Aşk sadece ıstırap getirirdi. Sevgi yeterliydi.
لم يكن الحب ضروريا. حتى غيابه كان أفضل. الحب سيجلب المعاناة فقط. الأعجاب كان كافيا.
Kahve aşk gibidir, her ne kadar sabır ve özen gösterirsen tadı o kadar güzel olur.
الحب مثل القهوة , بالقدر التي تظهر له الصبر و العناية طعمه كان لذيذاً بنفس القدر .
Kitap hâlâ kutsal benim için… Kelime hâlâ mühim ve harf hâlâ muamma…
الكتاب لا يزال مقدسًا بالنسبة لي ... الكلمة لا تزال مهمة والحرف لا يزال غامض ...
Aşk diye bir şey yaşıyorum. Ne tek taraflı demeye dilim var, ne de karşılıklı olduğuna.
أعيش شيء يسمى الحب. لا يمكنني القول أنه من جانب واحد ، ولا انه متبادل .
Ve bir ayetin sıcaklığı sarıyor yüreğimi; Allah sabredenle beraberdir.
ودفء آية تحيط بقلبي. الله مع الصابرين .
Yaşadıkça düzelmiyordu hayat, tıpkı yaşlanmakla büyümediği gibi kişinin…
لم تتحسن الحياة بعيشها , مثلما لا يكبر الشخص بالتقدم بالعمر ....
Yalnızlık onca saçın arasında beyaz bir saç teli gibi. Çektikçe çoğalıyor
الوحدة مثل شعرة بيضاء بين شعرك . عندما تسحبها تتكاثر
Neden baktın neyi geride bıraktığına? Söylesene, insan terk ettiği şeye neden dönüp bakar son defa.
لماذا تركته لماذا نظرت مجددا ؟ قل , الشيئ الذي يتركه الانسان لماذا يعود وينظر اليه للمرة الاخيرة .
Kişi sevdiğini Allah’a emanet ederse, Onu bir daha görmeden ölmezmiş. Öyleyse Allah’a emanet ol.
اذا وكل الانسان احبته لله , لايمكن ان يموت دون ان يراه للمرة أخرى . اذا فلتكن في أمانة الله .
Dua etmek ilanı Aşk etmek demekti. Yaradan’a olan sevdanı açık etmek. Aşkta korkuya yer yoktu ya da çıkarcılığa.
الجهر بالدعاء هو العشق . هو فتح حبك للخالق . في هذا الحب ليس هناك خوف أو مصلحة.
Önce yüzlerini unuturuz sevdiklerimizin. En çok yüzümüzün unutulmasından endişe ettiğimiz halde.
أولا ننسى وجوه أحبائنا . على الرغم من ان خوفنا الاكبر هو نسيان وجوهونا .
En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır.
أكثر الصداقات الحقيقة ليست التي تعتمد على القواسم المشتركة , بل التي تعتمد على النواقص المشتركة
Hayal gücümün geniş olduğunu söylerler. Saçmalıyorsun demenin şimdiye kadar icat edilmiş en ince yoludur bu.
يقولون ان مخيليتي واسعة . هذه الطف طريقة تم ايجادها لعدم قول انت تهذي .
Bir anın doğması için, bir anın ölmesi gerekir. Yeni bir “ben” için eski bir ben’in kuruyup solması gibi…
من أجل ولادة لحظة , يجب ان ان تموت لحظة . مثلما يجب ان تجف نفسي القديمة من أجل " أنا " جديدة ......
İçimin tünellerine girer girmez bir fener alıyorum elime. Buralar çok karışık. Kaç defa geldim. Gene de hep kayboluyorum.
لأجل الدخول للانفاق التي بداخلي اخذ بيدي مصباح .هنا معقد جدا . دخلت عدة مرات . و كل مرة اضيع فيها .
Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır. Şer çıkarsa, sana gerisin geri şer yankılanır.
هذه الدنيا مثل الجبل , كيف تناديه هي يعيد لك نفس الاصوات . إن خرجت من فمك كلمة لطيفة , يصدي بكلام لطيف .وأن خرج شر , يعةد لك بصدى الشر .
Sanki içimde başkalarından değil de, esas benden gizlenen bir sır taşımaktayım.
وكأني أحمل في داخلي سر لكنه ليس عن الاخرين بل عني .
Bir insanı sevmek, onun zihninde bir türlü huzura erememiş tüm hikâyeleri raflarından çıkartıp, tek tek temize çekmek demektir.
الحب لأنسان , هو تغريغ رفوف عقله من الحكايات التي لا تعطيه السلام , تنظيفها واحدة تلوى الاخرى .